24 Temmuz 2013 Çarşamba

Tatar Ramazan - Kerim Korcan

Kerim Korcan, Adapazarlı bir saat tamircisinin oğlu. Küçük yaşta çalışmaya başlamış, solculuktan on sene hapis yatmış. Bu kitabındaki hikayeler de, biri dışında, hapishane hikayeleri. Kitaba adını veren Tatar Ramazan uzunca, yüz sayfa kadar, bir hikaye. 

Genel olarak çok beğendim. Bir anlatıyı beğenmek demek, aslında bir yere kadar anlatanı da beğenmek demek. Kitabın üslubu, yazarın üslubu. Yazarın üslubu da onun karakteriyle alakalı bir şey. Övüngen bir adam mıdır yazar? Lafı çok dolaştırır mı, yoksa diyeceğini pattadanak adamın yüzüne söyleyiverir mi? Şakacı mıdır? Duygusallaşır mı? İşte yazarın karakteri, dilinin de karakterine etki ediyor. Kerim ağbi dili tatlı, sohbeti yerinde, garibanın haline acıyan, mert, gerektiğinde sert konuşmasını da bilen bir adam olmalı ki Tatar Ramazan, bu haliyle ortaya çıkmış. Bize insanların yaşadığı bir yerden insan numuneleri anlatıyor Kerim Korcan. İyisi de var içinde, kötüsü de. 

Tatar Ramazan bir sistem eleştirisi olarak okunabilir. En alttakinin sömürüldüğü bir silsile düzeni diyor bu devlet için. Ama bu merhametsiz düzeni eleştirirken İnce Memed gibi bir karakter yaratıp onu evliyalara karıştırmıyor Korcan. Gerçekçi çünkü. Tatar Ramazan dediğimiz de pırlanta gibi bir delikanlı olmasına rağmen sonuçta bir kabadayı. Yapabildiklerinin de sınırı var. Diğer karakterler de bir tezi ispatlamak için ortaya konulmuş karton tipler değil. Ruhları alacalı, gerçek insanlar. 

Korcan'ın yer yer şiirselleşen sade, akıcı bir dili var. Bazı önemli olaylardan önce bir iki paragrafla sözü uzatarak heyecanları tırmandırma yoluna gitmiş. Bu küçük kusuru dışında teknik olarak hikayelerini çok beğendim. En çok, bu karakterleri ete kemiğe büründürecek şekilde onları konuşturduğu yerlerde parlıyor. Müthiş zengin bir halk diliyle yazmış. Deyimler, atasözleri, yerel şiveler. Ayrıca bu kapıdan karakterlerinin zihnine de giriyor. Küçük dümenlerini, siyaset oyunlarını, çıkar hesaplarını ince ince, tek tek görüyoruz. 

Kerim Korcan bir edebi biçim yolcusu olmadığından ve de malzemesi hakkında bu kitabında aşağı yukarı bir fikir verdiğinden diğer kitaplarını çok merak etmiyorum. Karşıma çıkarsa bir iki tane daha okurum tabi. Zevkli bir okumaydı. Yine de küçük çaplı bir yazar diye düşündüm. Çok geniş sahalara yayılmamış, edebi derinliklere inmemiş, bildiği yerlerde gezinmiş. Fakat ne olursa olsun ismi Türk yazarları arasında sayılması gereken, lise öğrencilerine okutulması gereken bir yazar. Gençler Tatar Ramazan'ı hem zevkle okurlar. Türkiye'nin insan kaynağına dair doyurucu bir okuma olur. Tavsiye ediyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder