24 Kasım 2019 Pazar

romantik sürgünler - edward hallett carr

harika bir kitap. roman gibi akıyor ama roman değil, hayatı roman tadında yaşayan romantiklerin gerçek öyküleri.

herzen diye bir zatı muhteremin (bkz: aleksandr herzen) ailesi ve çevresi etrafındaki hikayeleri anlatmış bize iki gözüm carr. kendisi biliyorsunuz büyük bir tarihçidir. dostoyevski biyografisi de enfesti, doyamamıştım. bu herzen, zengin bir rus ve ilerici, devrimci bir adam. bir şekilde avrupaya kaçmak zorunda kalıyor ve ömrü orada nihayete eriyor. hem çıkardığı çan dergisiyle hem de yakın çevresine doluşan, bir kısmını maddi manevi himaye ettiği o çağın devrimci tipleriyle, bize mükemmel bir 19. yy romantik dönem panoraması sunuyor.

kitabın adı zaten romantizmin altını çiziyor. bize magazinel yanlarıyla ballı şerbetli gelen o üçlü aşk ilişkileri falan feşmekan, temelinde devrimci romantizm düşüncelerinin olduğu, ya da en azından romantik ideolojiyle izah edilen şeyler. geçmişin köhne değerlerini yıkıp yerine hakiki sevgiyi, doğruyu koyacağız falan deyince eh böyle aldatmalar, itiraflar, kabulleniş ve reddedişler de ortaya çıkıyor.

evliliğin sahiplenici bencilliğini kırmak için ne uğraşlar veriyor bu tontişler ama insan doğasını değiştirmek kolay mı? hadi özcülük yapmayalım, doğası demeyelim de alışkanlıkları, görenekleri diyelim.

neyse, bence ilginç ve hadi şaşırtıcı diyelim, başka bir nokta da bu ciddi fikir adamlarının zihinsel temellerinde george sand gibi romantik edebiyatçıların ne büyük payları olduğunu görmek oldu. flaubert reisin madam bovary'si gibi aşk öykülerini okuyarak kezbanize olan, manyak, histerik kadıncağızlar. o çağın aydın kadınlarında böylesi sık histerik tiplerin çıkması tabii ki tesadüf değil. aile değerleriyle devrimci açılımların çatışması kadınları daha çok arafta bırakmıştı mutlaka. üstelik ilericilik adına kendi mizaç ve eğilimlerini başkalarıyla değiş tokuş etmek için kendilerine ne işkenceler yaptılar, uçlardan uçlara ne çok savruldu garipler. hem erkek gibi olmaya çalışıp hem de erkekler tarafından sahnenin gerisinde bırakıldılar. büyük bir kazık.

neyse, herzen fena adam değil, kahır çekmiş ömrünce. bakunin falan gibi devrimciler ise evden içeri sokulmayacak kımıl zararlıları. şebelek tipler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder